Kasım 2010 için arşiv

Safranın Kilosu 15 bin dolar

Karabük’ün Safranbolu ilçesinde, çiçek açarak üreticiler tarafından toplanan safran bitkisinden bu yıl 12 kilo ürün elde edildi.

Ağustos ayının ikinci yarısında dikimi yapılan ve çok sayıda kullanım alanıyla “mucize bitki” diye nitelendirilen safran, ilçede 29.5 dönüm alanda 34 çiftçi tarafından üretiliyor. Dünyanın en pahalı bitkisi olan safrandan bu yıl 12 kilogram ürün elde edildi. Kendi ağırlığının 100 bin katı kadar sıvıyı sarıya boyayabilen kozmetik, gıda ve ilaç endüstrisi gibi çok geniş sektörlerde kullanılan safranın hasadı tamamlanırken, ürünün büyük kısmı Fransa’ya satıldı. Kilosu 15 bin doları bulan ve altınla eş tutulan safran bu yıl gramı 12- 20 lira civarında alıcı buldu.

Safranbolu İlçe Tarım Müdürü Çetin Ayvalık, Osmanlı döneminde yaklaşık 900 bin kilogram olan safran üretimini günümüzde yeniden artırmaya başladıklarını söyledi. Safran bitkisinin bakımının çok zor olduğunu ve bu yıl 12 kilogram ürün elde edildiğini anlatan Ayvalık, şöyle konuştu: “Bitkiyi ilçemizde 34 çiftçi topluyor. 29.5 dönümden yılda 10 ila 12 kilogram safran elde ediyoruz. Bu yıl elde edilen 12 kilogram safranın büyük kısmı Fransa’ya satılacak. Kalan miktar iç piyasada değerlendirilecek. Pazar sıkıntısı olmayan safran üretiminde hedefimiz gelecek yıllarda 20 kilograma ulaşmak. Safranbolu Kaymakamlığı ve İlçe Tarım Müdürlüğü olarak önümüzdeki yıllarda mevcut safran üreticisi çiftçilerimizin dekar alanlarını genişleterek safran üretimini daha yukarılara çıkarmak istiyoruz.”

Dünyanın en zor açan ve en pahalı bitkisi olan safranı Safranbolu ilçesinde 34 çiftçi 29.5 dekarlık alana dikti. Safranın özellikle ilaç ve gıda endüstrisinde çok geniş kullanım alanı bulunuyor. 100 yıl önce Safranbolu’da 40 köyde yetiştirilen safran bitkisinin zamanla yetiştirici sayısı düşerken, 2004 yılında sadece Safranbolu Davutobası köyünde 1 dönümlük alanda yetiştiriliyordu. 2004 yılından sonra bitkinin yok olmaması için kolları sıvayan Karabük Valiliği safran yetiştiriciliğini teşvik etmek için çeşitli projeler başlattı. İl ve ilçe tarım müdürlükleri köylerde gönüllü yetiştirici olmak isteyen üreticilere bedelsiz soğan vermeye başladı. Projenin hayata geçmesiyle birlikte 34 çiftçi tarafından 29.5 dekarlık bir alana safran soğanı dikildi. İlçe Tarım Müdürlüğü’nün katkılarıyla safran üretiminin gelecek yıllarda üretim alanlarının genişletilmesi planlanıyor.

Kendi ağırlığının 100 bin katı kadar sıvıyı sarıya boyayabilen, kozmetik, gıda ve ilaç endüstrisi gibi çok geniş sektörlerde kullanılan safran bitkisinin değeri giderek artıyor. Özellikle son yıllarda kanser tedavilerinde de kullanılmaya başlanan mucize bitki, Türkiye’nin değişik illerinde de üretiliyor. Safranbolu’da yetişen safran, 15 Kasım’a kadar toplanabiliyor. Yarım kilogram safran, 80 bin çiçekten yani bir futbol sahası büyüklükteki araziden 20 gün gece gündüz çalışılarak elde ediliyor. Çiftçiler sabah güneş tam doğmadan bitkilerini topluyorlar. Safran bitkisi gıda, kimya, boya, kozmetik ve ilaç gibi çok sayıda sektörde hammadde olarak kullanılıyor.

TESCİLDE SON AŞAMAYA GELİNDİ

Safranbolu’ya adını veren safranın tescillenmesi için başlatılan çalışmalarda bekleme süresinin sonuna gelindi. Safranbolu Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı öncülüğünde Safranbolu Kaymakamlığı ve İlçe Tarım Müdürlüğü’nce başlatılan tescilde sona yaklaşıldı. 30 Temmuz’da Resmi Gazete de yayınlanan Safranbolu Safranı tescili 6 aylık bekleme süresinin 30 Ocak’ta sona ermesi ile resmen tescillenmiş olacak.

Orjinal Kaynak: http://www.bursahakimiyet.com.tr/haberDetay.aspx?hid=61233#ixzz16g1qohO8

Yorum bırakın

Çin Devlet Televizyonu Cctv Safranbolu’da

26 Kasım 2010 18:11
Çin’in Uluslararası Devlet Televizyonu CCTV, evleri ile ünlü Safranbolu’da belgesel çekim yapmaya başladı.
Çin’in Uluslararası Devlet Televizyonu CCTV, evleri ile ünlü Safranbolu’da belgesel çekim yapmaya başladı.

Yönetmenliğini Profesör Yi Huimin’in yaptığı belgesel programında Safranbolu’nun tarihi ve turistik yerleri detaylı şekilde çekildi. Çekim hakkında bilgi veren Profesör Yi Huimin, Safranbolu ile Çin’in ortak çok özellikleri olduğunu ve Türkiye ile Çin arasında bir medeniyet bağı olduğunu söyledi. İki ülke ilişkilerinin son dönemde gelişme gösterdiğini anlatan Huimin, şöyle konuştu: “İki devlet hükümetlerinin direk istekleri ile buraya gelerek belgesel çekmeye başladık. Çektiğimiz belgesel iki kısımdan

oluşuyor. Birincisi Türkiye’nin tarihi, ikincisi ise Türkiye’deki insanların yaşayışı ve Türkiye’deki kültürel değerler. Safranbolu gibi güzel bir ilçeye geldiğimizde hislerimiz şu şekilde oluştu. Hem çok eski ve kadim bir yer, aynı zamanda genç bir kent ve çok güzel bir şehir. Safranbolu’ya geldikten sonra gördük ki yüzyıllar boyunca kullanılmış olan evler hala kullanılmakta bu nedenle de insan uygarlığına ortak bir katkı ortak kültür mirasımızın yaşatılması anlamında da çok önemli bir şehir olarak

görüyoruz. Burası bizim de buraya gelmemizle birlikte artık hem bizim hem de bütün dünyanın sayılır.”

SAFRAN ÇİÇEĞİNE BİZ TİBET ÇİÇEĞİ DİYORUZ

Burasının Çin’den çok uzak bir yer olduğunu anlatan Huimin, şunları söyledi: “Ancak, iki ülkenin yakın ilişkileri bulunmakta. Çin’de de safran çiçeği bulunmakta fakat biz bu bitkiyi Çin’in Tibet platosunda yetiştirdiğimiz için biz buna Tibet çiçeği ismini veriyoruz. Safran çiçeğini biz tıpta ilaç olarak kullanıyoruz. Siz de ve biz de iki ülkede safran çiçeğinin bulunması, Asya’nın en doğusu ile en batısı arasındaki iki ülkeyi bir şekilde birleştirmekte. Ümit ediyorum safran çiçeği iki ülkeyi birbirine

daha da yakınlaştıracaktır.”

Çin’in yükseliş ve gelişmesi sebebiyle daha çok Çin’linin yurt dışına çıkacağını düşündüğünü dile getiren yönetmen Yi Huimin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tabii ki Çin kültürü de bu sayede Çin’in dışına çıkmış olacak. Diğer taraftan yurt dışına çıkan Çinliler dünyadaki kültürlerin güzel taraflarını alarak kendi ülkelerine geri götürecekler. Tabii ki bu da çok önemli. Evet Çin büyük bir ülke ve çok eski bir medeniyet. Dünyada diğer büyük milletler tarafından Çin çok fazla tanınmıyor. Ne yazık ki bunun da

zaman içerisinde karşılıklı iş birliğiyle, karşılıklı gidiş gelişler de daha çok kişinin tanınacağını ümit ediyorum. Çin bildiğiniz gibi dünyanın en eski uygarlıklarından bir tanesi, Çinle beraber aynı dönem de ortaya çıkan uygarlıkların büyük bir çoğunluğu tarihin sayfaları arasında kalmış vaziyette, ancak Çin günümüze kadar yasamayı başarmış kadim uygarlık ve tabii ki böyle bir kadim uygarlık tarihten gelen birçok unsuru bugüne taşımış vaziyette.”

Şimdi artık modern döneme hatta post modern döneme gelindiğinin söylendiğini anlatan Huimin, şöyle konuştu: “Ancak, modernlik geçmişin geçmişte yaşayan özelliklerin, geleneklerin tamamen yok edilmesi manasına da gelmiyor. Aynen Safranbolu örneğin de olduğu gibi. Geçmişin korunması, geçmişin günümüze aktarılması, çok güzel bir şey değil mi? Siz de görüyorsunuz bunları. Sadece beton evlerde mi oturmak gerekiyor. Yani bu eski binaları yıkıp yerlerine beton ev mi yapmak gerekiyor. Elbette insanlık gelişici,

elbette insanlık daha iyi ürünler üretecek. Ancak tarih ve geçmişle olan bağlantımızı da bir şekilde korumak zorundayız. Biz de Çin olarak şu an önemli bir gelişme kaydediyoruz. Biz de aynen sizin bu Safranbolu’da yaptığınız gibi kendi tarihi değerlerimizi korumak istiyoruz. Eminim biz de kendi tarihi değerlerimizi korursak bu insanlığa büyük bir katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum.” Haber Fx

Yorum bırakın

Tataristan’da Safranbolu Kulübü

Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy, kardeş şehirleri Tataristan’ın Alabuga kentinde Safranbolu Kulübü’nün kurulduğunu bildirdi.24 Kasım 2010 18:07
Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy, kardeş şehirleri Tataristan’ın Alabuga kentinde Safranbolu Kulübü’nün kurulduğunu bildirdi.

Karabük’ün Safranbolu ilçesi Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy, gazetecilere yaptığı açıklamada, daha önce yaptıkları bir protokol ile kardeş şehir oldukları Alabuga Belediyesi önderliğinde içinde ilçelerine özgü tanıtım materyallerinin bulunduğu bir kulüp kurularak açılışının yapıldığını söyledi. Kulüpte tarihi evlerin maketlerinin de bulunduğunu anlatan Aksoy, “Alabuga’da ilçemizin adına bir kulüp kuruldu. Bu çalışmaları için başta Alabuga Belediye Başkanı Valeriy Çerşincev, Alabuga Müftüsü Rustam Yasaviyev ve Dünya Miras Şehirleri Uzmanı Chulpan Khabibullina’ya teşekkür ediyorum. Tataristan’ın 2. büyük kenti olan Alabuga’daki bu kulüp sayesinde ilçemiz daha iyi tanıtılacak. Burada ilçemizi tanıtan dokümanların, videoların, fotoğrafların ve Safranbolu evininbir de maketi de bulunuyor” dedi. Haber Fx

Yorum bırakın

Safranbolu’da bayram bereketi

Zaman
aa – 21.11.2010

Tarihi konaklarıyla ünlü Karabük’ün Safranbolu ilçesine, 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde yaklaşık 80 bin turistin geldiği bildirildi.

Safranbolu Turizm İşletmecileri Dernek Başkanı Hüseyin Ünal, düzenlediği basın toplantısında, bayram süresince 2 bin 200 yatak kapasiteli otel ve pansiyonların tamamının dolduğu ilçelerinde son 5 yılın en yoğun günlerini yaşadıklarını söyledi.

Özellikle, turistlerin, Ankara, İstanbul, İzmir, Sakarya, Bartın, Zonguldak, Bursa, Kocaeli ve Bolu’dan özel araçları veya turlarla geldiğini anlatan Ünal, şöyle konuştu:

”Safranbolu’yu tercih eden yerli ve yabancı turistler, esnafın da yüzünü güldürdü. Günübirlik ve konaklamalı olmak üzere yaklaşık 80 bin kişiyi ağırladık. Bu sayının yaklaşık 3 bin kadarını yabancı turistler oluşturdu. İlçede bulunan otel ve pansiyonların tamamı aylar öncesinden doldu. Bayram süresince 130 tondan fazla lokum tüketildi. İlçe halkı ve esnafımız turistlerimizi en iyi şekilde misafir etti, ayrıca belediyemiz acente ve özel çalışanlar olarak rehber hizmet verdi. Önceden alınan tedbirler sonucunda sorunsuz bayram geçirdik. Özellikle fuarlarda yapılan tanıtımlar sayesinde ilçemiz her geçen yıl daha fazla turist ağırlıyor. Tanıtım çalışmalarımıza ara vermeden deva edeceğiz.”

Yorum bırakın

Japonlar, Safranbolu Evlerini Araştıracak

11.11.2010 18:36
——————————————————————————–
KARABÜK (İHA) – Japon heyeti, 18, 19 ve 20. yüzyıl başlarında yapılmış yaklaşık 2 bin geleneksel Türk evinin bulunduğu Karabük’ün tarihi Safranbolu ilçesinde inceleme yapmak için üzere şehre geldi.
Grupta yer alan Kyoto Teknoloji Enstitüsünden Prof. Dr. Susumu Hyuga, Yüksek Mimar Kiyokatsu Sakai, Yüksek Mimar Toshikazu Oomura ve Yüksek Mimar Naoyuki Wada, ilk olarak Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ı ziyaret etti. Sakai, ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, 2008’de ilçeye geldiğini ve evler hakkında KBÜ’ünün yardımları ile araştırma yaptığını, o zamanlar küçük olan KBÜ’nün şimdi çok büyümüş olduğunu gördüğünü söyledi. KBÜ’nün uluslararası arenada adından söz
ettireceğini anlatan Sakai, “Safranbolu’yu yakından biliyorum. Daha önce çalıştım. Şimdi yine bir grup ile buradayız ve çalışacağız. Bu çalışmalarımızda rektörümüz bize yardımcı olacak. Herkese teşekkür ediyorum” dedi.
KBÜ Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal da, “İki ülke arasında geçmişten gelen dostluk, bu yıl ülkemizde 2010 Türk Japon Dostluk yılı olarak kutlanmasıyla daha da pekiştirildi. Bu anlamda üniversitemizde de Japon Dostluk Bahçesi oluşturuldu. Üniversitemiz ve Kyoto Institute Of Technology arasındaki işbirliği, iki dost ülke için faydalı olacaktır. İşbirliğinin daha da ileri boyutlara gideceğine inanıyorum. 2011-2012 eğitim-öğretim yılında Japon Dili ve Edebiyatı Bölümü için 6 öğretim üyesi Japonya’dan
geliyor; bunun da buradan müjdesini vermek istiyorum” diye konuştu.
(YE-ET-OK-Y)
11.11.2010 18:36:35 TSI
NNNN

Yorum bırakın

Safranbolu’da Safran Hasadı Şenliği

Karabük’ün Safranbolu ilçesine adını veren Safran çiçeği için “Safran Hasadı Şenliği” yapıldı. Safranbolu’nun tarihi Cinci Han Otel de gerçekleşen şenlikte konuşan Karabük Valisi İzzettin Küçük, güzelliklerin içinde yaşayanların o güzelliğin farkında olamadığını belirterek “Ancak, Safranbolu’da yaşa09 Kasım 2010 18:00
Karabük’ün Safranbolu ilçesine adını veren Safran çiçeği için “Safran Hasadı Şenliği” yapıldı. Safranbolu’nun tarihi Cinci Han Otel de gerçekleşen şenlikte konuşan Karabük Valisi İzzettin Küçük, güzelliklerin içinde yaşayanların o güzelliğin farkında olamadığını belirterek “Ancak, Safranbolu’da yaşayanların hem içinde bulundukları değerlerin farkında olduğunu hem de yaşatmak için onun etrafında kenetlendiğini” ifade etti.

Bir kentin yükselmesi, büyümesi için lazım olan şeyin sahip olduğu güzellikleri heyecanla büyütmesi ve yaşatması olduğunu anlatan Küçük, şöyle konuştu: “Safranbolu çok güzel bir yer. Bu güzelliklerine sahip çıkıyor. Bunu sağlayan herkese teşekkür ediyorum. İlçemizde safran yetiştiriliyor. Hatice ablam 60 yıldır karşılık beklemeden safran ekiyor yetiştiriyor. Sahip olduklarımıza aklı zekayı katmalıyız. Kanyonlarımız çok kıymetli. Tokatlı Kanyonumuz var, burayı yürüyüşe açarak konaklama ve yeme içme alanları

oluşturacağız. Bu çok heyecan verici bir proje, bir ay içinde ihalesini yapacağız.”

Safranbolu Kaymakamı Gökhan Azcan ise konuşmasında şunları söyledi: “Niyetimiz aslında UNESCO Dünya Miras şehirleri listesinde bulunan bu kentimizin bizim Türk Milleti olarak bütün genetik kodlarının yaşandığı bu tarih içinde bütün değerleriyle anlatılması için çalışıyoruz. Dünden bugüne nasıl geldiysen bugünden yarına torunlarımıza aktarmanın çalışmasını yapıyoruz. Kente adını veren safranı işlemek en büyük değerlerimizden biri. Burada amacımız safranı tanıtmak.”

Osmanlı mutfağının baş tacı olan, boya kimyasında kullanılan bitkiyi gelecek yıllara yayarak üreticimize katkı sağlamayı amaçladıklarını anlatan Azcan, şunları söyledi: “Safranbolu’da şu an 30 üretici 29 dekarlık bir alanda safran ekimi yapıyor. İnşallah bu sene 10-12 kilo ürün elde etmeyi amaçlıyoruz.”

Şenlik daha sonra Esat Kabaklı’nın verdiği konserle devam etti. Şenlik kapsamında ayrıca pişirilen bir kazan safrandan yapılmış çay ve pilav katılımcılara ikram edildi. Şenliğe kenti gezen Japon turistler ile kentte bulunan Alman heyetin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Haber Fx

Yorum bırakın

Safran Hasadı Başladı

Bülent DİKTEPE (DHA) 8 Kasım 2010

Hürriyet

Karabük’ün adını safran bitkisinden alan Safranbolu İlçesi’nde safran hasadı geçen hafta başladı.

Safranbolu İlçe Tarım Müdürü Çetin Ayvalık, kayıtlı 34 çiftçinin 29.5 dekarlık alanda safran ekimi yaptığını, bu yıl yaklaşık 10 kilo ürün elde etmeyi hedeflediklerini belirtti. Safranın gramı ilçede bu yıl 15-20 TL’den satılıyor. Safranbolu’ya bağlı Aşağı Güney Köyü’nde 10 yıldır safran ekimi yapan ve hasada başlayan Mehmet Yoldaş ise, safranın bakımı zor olan bir bitki türü olduğunu hatırlattı. “Bu yıl arazimden toplam bir kilo ürün bekliyordum. Fakat yaz sıcak geçti, çiçek açma döneminde ayaz bitkileri etkiledi. İran’dan birinciliği almak istiyoruz. Nereye gitsek İran safranı ile karşılaşıyoruz. İran safranının standartları ve kalitesi düşük. Bizimki tamamen saf ve organik” dedi.

Yorum bırakın

Safranbolu da off-road heyecanı

Hürriyet Spor
Karabük’te off-road heyecanı
A.A.3 Kasım 2010 Karabük’ün Safranbolu ilçesinde, Off Road Karadeniz Şampiyonası’nın birincisi yapıldı.

İlçeye bağlı Kuzyaka köyünde özel oluşturulan pistte biraraya gelen Off Road’çular, şampiyonaya özel yapım 17 araçla 2 kategori ve 3 etap üzerinden katıldı.

Karadeniz Birlik ve Kardoff (Karabük Doğa ve Off Road Külübü) Başkanı Ahmet Demir, gazetecilere yaptığı açıklamada, Karadeniz şampiyonası yarışlarının birincisini heyecan içinde yaptıklarını söyledi.

Yarışmaya, Karabük, Ankara, Bolu, Sinop, Hendek ve Ayancık’tan katılımın olduğunu belirten Demir, “Zaman zaman bu tür yarışlarla Off Road üyeleri arasında kaynaşmayı sağlıyoruz. Şampiyonanın ilk yarışı kıran kırana geçiyor.” dedi.

Yarışmalardan sonra Ankara’dan katılan Arif ve Köksal Değirmenci’nin 16 numaralı aracı birinci, Bolu’dan Mustafa Koruklu ve Yalçın Ocak’ın 13 numaralı aracı ikinci, yine aynı şehirden Akın Ünal ve Lütfü Alagözoğlu’nun 14 numaralı aracı üçüncü oldu.

Yorum bırakın